- "Gece karanlık ve dehşet dolu... Ama ateş hepsini yakıp kül eder."
- ―Melisandre
Çoğu zaman Kızıl Kadın diye anılan Melisandre; ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı sezonda önemli bir karakterdir. Işık Tanrısı rahibesi ve Stannis Baratheon'un yakın danışmanıdır.
Biyografi[]
Geçmiş[]
Doğudiyar kıtasının uzak doğusunda köle olarak doğan Melisandre, Batıdiyar'da pek yaygın olmayan bir inanç olarak Işık Tanrısı'na tapan bir kızıl rahibedir. Kehanet gibi sihirli güçlere sahip olduğunu iddia eder. Boynunda ne zaman büyü yapsa parlayan yakut bir kolyesi var. İnancını yaymak için birkaç yıl önce Dar Deniz'i aşıp Ejderha Kayası'na geldi ve Lort Stannis Baratheon'ın yakın danışmanı oldu. Onun ölümünden sonra Jon Snow'un Söz Verilen Prens olduğuna inanmaya başlar.
İkinci Sezon[]
Melisandre, Ejderha Kayası adasının kumsalında Işık Tanrısı için bir tören düzenler. Arkasında Batıdiyar'da yaygın olarak tapılan Yediler'in heykelleri adak olarak yakılır. Kadın, uzun yazın uyanışında dünyaya ağır bir karanlığın çökeceğini, kışın soğuk nefesi denizleri dondururken yıldızların kanayacağını ve kuzeyde ölülerin dirileceğini söyleyerek kehanette bulunur.
Stannis'in yaptığı toplantıda Davos Seaworth gerçek düşmanın Lannister Hanedanı olduğunu söyler ve Mace Tyrell ile Randyll Tarly de dahil birçok lordun Renly'ye destek verdiğini hatırlatarak kardeşiyle barışmasını önerir. Melisandre'ye göre ise Stannis'in tek ihtiyacı olan Işık Tanrısı'dır. Stannis Renly'nin 100.000 adamının olduğunu ve bunların asıl kendi müttefiki olması gerektiğini belirtir. Gerçek bir savaşta en çok sayıda adamı olan tarafın kazandığını, Renly'nin adamları olmadan Kral Toprakları'nı ele geçiremeyeceğini, Renly'i de savaşta yenemeyeceğini dile getirir. Melisandre zafer yolunu alevlerin içinde gördüğünü iddia eder.
Melisandre gölgeyi doğururken.
Stannis Davos'u Öfke isimli amiral gemisine çağırır ve Melisandre'yi gizlice karaya çıkarmasını emreder. Karaya çıkınca kayalıktaki bir mağaraya girerler. Melisandre kara bir gölge doğurur ve bu gölge Renly'i öldürerek ordusunun Stannis'e geçmesini sağlar.
Üçüncü Sezon[]
Kral Toprakları'nda saldırdığı Karasu Savaşı'nda bozguna uğrayıp canını güç bela kurtaran Stannis Melisandre'den hesap sorar. Melisandre önlerindeki uzun savaş bitmeden kardeş katlinden daha kötüsünü de yapacağını söyleyerek savaşmaya devam etmesi konusunda Stannis'i uyarır. Sonra ona alevlerin içinde bir şeyler gösterir, hayretler içinde kalan Stannis'in Melisandre'ye olan inancı yerine gelmiştir.
Melisandre, Thoros ve Beric'in yanında.
Stannis'in ısrarlarına rağmen Ejderha Kayası'ndan ayrılıp Nehirova'ya giden Melisandre sancaksız kardeşlikten Myrli Thoros ile karşılaşır. Thoros'un Beric Dondarrion'u dirilttiğini görünce şaşkına dönen Melisandre böylesine bir güce inanamamakla birlikte dolu dolu iki torba altın karşılığında onlardan Gendry'i alır. Tam oradan ayrılacakken Arya Stark ile karşılaşır, Arya'nın öldüreceği insanların gözlerini görür o gözlerde ve kıza bir gün gene karşılaşacaklarını söyleyerek yola koyulur.
Gemi sessizce Karasu Koyu'ndan geçerken Melisandre Gendry'nin babasının Kızıl Kule'de yaşamış olduğu gerçeğini açıklar. Ejderha Kayası'na varınca durumu Stannis'e de bildirir ve sonra kurbanlık kuzuyu rahatlatır gibi Gendry'i yatak odasına götürüp baştan çıkarır, ardından da onu yatağa bağlayarak bir törende kullanmak için sülüklere kanını emdirir.
Dördüncü Sezon[]
Melisandre, Shireen ile konuşurken.
Stannis üzerinde etkisi giderek artmaya başlayan Melisandre bir akşam o ve karısı Selyse ile yemek yerken konu Prenses Shireen'in dini inancını değiştirmediği için annesini kızdırmasına geldiğinde sessizliğini korur. Selyse'in ricası üzerine o gece Shireen'i ziyarete gider. Yedi Köşeli Yıldız'ı yalanlar ve masallardan ibaret diye suçlayarak yalnızca iki tanrı olduğunu, bunların R'hllor ve Diğer Büyük olduğunu söyler ve yalnızca bir cehennem olduğunu, onun da içinde yaşadıklarını ekler.
Yabanıllara karşı savaşta Gece Nöbetçileri'ni desteklemek için kuzeye giden Stannis'e Melisandre de katılır, fakat savaşta kendisinin bir rolü yoktur. Savaşta şehit düşenlerin cenazesinde bakışlarını Jon Snow'dan alamaz.
Beşinci Sezon[]
Kara Kale'den Sur'un tepesine dönerken Melisandre Jon'un elini alıp kendi yanağına götürerek Işık Tanrısı'nın ateşi sayesinde bu soğukta üşümediğini gösterir.
Melisandre Jon Snow'u ziyaret ettiği sırada elbisesini açarak onu da baştan çıkarmaya çalışır. Amacı onu Kışyarı çıkarmasına katılmaya ikna etmektir ama Jon yeminini hatırlatır ve onunla birlikte olmayı reddeder. Melisandre, Jon'un bir kadınla yattığını ve bu kadın artık ölü olduğu için kalbi boşta olduğu söyleyerek yeminini çoktan bozduğunu iddia eder. Jon ise direnir ve ölmüş olsa bile Ygritte'e karşı hala duyguları olduğunu itiraf eder. Bunun üzerine Melisandre elbisesini ilikler ve Jon'un hiçbir şey bilmediğini belirten o klasik cümleyi kurup oradan ayrılır.
Kışyarı'na doğru yola çıkan Stannis'in ordusu kar fırtınaları ve erzak yetersizliği gibi zor şartlar altındadır. Melisandre gelecek çarpışmalarda kazanma şanslarını arttırmak için daha fazla kral kanı adanması gerektiğini anlatır ve biraz çabaladıktan sonra Stannis'i öz kızını feda etmeye ikna eder.
Melisandre'nin Stannis ile son görüşmesi.
Ertesi gün havalar ısınıp da karlar erimeye başlayınca tanrısının haklı ve adil olduğunu, Stannis'in yakında Kışyarı'nı ele geçireceğini söyler. Az sonra bir asker, ordunun yarısının kaçtığı haberini getirir. Üstelik, kızının diri diri yakılışına ses çıkarmadığı için vicdan azabı çeken Selyse de kendini asmıştır. İnancı yıkılan Melisandre Stannis'i terk eder ve Kara Kale'ye kaçar. Onu Lort Kumandanı Jon Snow ve Sör Davos karşılar. Sordukları sorulara boş bakışlarla yanıt veren Melisandre Davos'u bile şaşkına çevirir.
Altıncı Sezon[]
Melisandre öz güveni en az olduğu bir zamanda Jon Snow'u diriltir ve bundan sonra Söz Verilen Prens'in o olduğuna inanmaya başlar. Ancak Shireen Baratheon'ı suçsuz olduğu halde öldürttüğü için Jon onu Kuzey'den kovar.